Cinsiyet Seçimi

Cinsiyet seçimi, üreme tıbbı alanında genetik analize dayanan, etik ve bilimsel standartlara uygun uzman bir yaklaşımdır.

İvox Tüp Bebek Merkezi, ister genetik hastalık riskini azaltmak için ister aile planlamasında denge sağlamak isteyen çiftler için, en son tekniklerle yüksek doğruluk oranı sunan çözümler geliştiriyoruz.

Bu süreçte hasta mahremiyeti, tıbbi etik ve uluslararası kabul görmüş protokoller esas alınır; her uygulama kişiye özel değerlendirme ile başlar ve sağlık güvenliği en üst düzeyde tutulur. Size, kapsamlı ön değerlendirme, uzman embriyolog ve genetik bilim insanlarının koordinasyonunda karar alma ve uygulama sürecinde tam bilgi sahibi olma ayrıcalığı sunuyoruz.

Cinsiyet Seçimi Nedir?

Cinsiyet seçimi nedir?

Cinsiyet seçimi, bebeğin cinsiyetini seçmek için tıbbi tekniklerin kullanılmasını ifade eder. Bu kavram; embriyo oluşumu, embriyoların birtakım tetkiklere tabi tutulması, yalnızca istenilen cinsiyete sahip olan embriyoların transfer edilmesi gibi bir dizi uygulamayı kapsamaktadır.

Kız veya erkek bebek seçme arzusu muhtemelen insanlık tarihi boyunca mevcut olsa da, bunu gerçekleştirecek teknoloji yakın tarihte faaliyete geçmiştir. Cinsiyet seçimi teknolojisindeki gelişmelerle birlikte, yönteme yönelik talep de istikrarlı bir şekilde artmaktadır.

Bebeğin Cinsiyetini Belirlemek Mümkün müdür?

Bebeğin Cinsiyetini Belirlemek Mümkün müdür

Evet, günümüzün gelişmiş üreme teknolojileri sayesinde embriyo aşamasında cinsiyet belirleme bilimsel olarak mümkündür.

Cinsiyet belirleme işlemi, yalnızca PGT (Preimplantasyon Genetik Tanı) protokolü uygulanan tüp bebek tedavilerinde yapılabilmektedir. Bu yöntemle elde edilen embriyolar, cinsiyet kromozomları (XX ya da XY) açısından analiz edilerek belirlenen cinsiyete uygun olanlar seçilir. Ancak bu uygulama, etik kurallar çerçevesinde ve her hasta için tıbbi uygunluk değerlendirmesi yapılarak gerçekleştirilir.

Türkiye’de yasal olarak yalnızca genetik hastalık riski bulunan durumlarda cinsiyet seçimi yapılmasına izin verilse de, bazı çiftler bu hizmeti yurt dışında planlamakta ve tedavi sürecinde merkezimizin bilimsel desteğinden faydalanmaktadır.

Bebeğin Cinsiyeti Nasıl Belirlenir?

Bebeğin Cinsiyeti Nasıl Belirlenir (1)

Bebeğin cinsiyeti, tüp bebek tedavisi sürecinde uygulanan genetik analiz teknikleriyle, embriyo transferi öncesinde yüksek doğruluk oranıyla belirlenmektedir.

Bu işlem Preimplantasyon Genetik Tanı (PGT) yöntemi kullanılarak yapılır. Embriyolar, laboratuvar ortamında döllenmeyi takiben 5. veya 6. gününde blastokist aşamasına ulaştığında birkaç hücresi alınarak genetik taramaya gönderilir.

Bu tarama sayesinde yalnızca cinsiyet değil, aynı zamanda genetik hastalık riski taşıyan kromozomal bozukluklar da tespit edilebilmektedir. Böylece hem sağlıklı hem de istenilen cinsiyette embriyoların seçimi mümkün hale gelir. Bu süreç, mikroskobik düzeyde son derece hassas ve uzman ekipler tarafından yürütülmektedir.

Cinsiyet Seçimi Kimlere Önerilir?

Cinsiyet Seçimi Kimlere Önerilir

Cinsiyet seçimi, gebelik öncesinde bebeğin cinsiyetini belirlemeyi mümkün kılan bir yardımcı üreme yöntemidir.

Aile planlaması yapan çiftlerde, genetik geçişli cinsiyetle ilişkili hastalıkların önlenmesi amacıyla veya kardeşler arasında cinsiyet dengesini sağlamak isteyen ailelerde uygulanabilir. Türkiye’de yalnızca genetik hastalıkların önlenmesi için yasal izin verilirken, bazı ülkelerde isteğe bağlı olarak da gerçekleştirilebilmektedir.


Cinsiyet Seçimi İçin Gerekli Test ve Tetkikler

Tedaviye başlamadan önce kadın hastadan yumurtalık rezervini ve rahim içi yapısını değerlendirmek için ultrasonografi ve hormon testleri istenir. Erkek hastadan ise sperm analizi yapılarak sayı, hareketlilik ve morfoloji değerlendirilir. Çiftin yaşına, mevcut sağlık durumuna ve daha önceki gebelik öyküsüne göre ek testler talep edilebilir. Bu testler, sürecin güvenli ve başarılı bir şekilde ilerleyebilmesi için gereklidir.

Cinsiyet Seçimi Tedavi Maliyeti:

Cinsiyet seçimi tedavisinin maliyeti, kullanılacak yönteme ve uygulanacak ek işlemlere göre değişiklik gösterebilir. Preimplantasyon Genetik Tanı (PGT) yöntemi, tüp bebek tedavisi ile birlikte gerçekleştirildiği için daha yüksek maliyetli olabilir. MicroSort gibi sperm ayrıştırma yöntemleri ise genellikle daha düşük maliyetli olmakla birlikte başarı oranları farklılık gösterebilir. Kesin maliyet, yapılacak ön değerlendirme sonrası kişiye özel olarak belirlenir.

Hizmet KalemiAçıklamaOrtalama Fiyat (EUR)Ortalama Fiyat (TL)
Ön Konsültasyonİlk görüşme ve değerlendirme100 – 200 €4.800 – 9.600 TL
IVF (Tüp Bebek) TedavisiYumurta toplama, döllenme, embriyo oluşturma3.000 – 4.500 €144.000 – 216.000 TL
Cinsiyet Seçimi (PGT-A / PGT-M)Embriyo biyopsisi + genetik analiz2.500 – 4.000 €120.000 – 192.000 TL
Embriyo TransferiSeçilen embriyonun rahme transferi500 – 1.000 €24.000 – 48.000 TL
İlaç ve Hormon TedavileriSüreçte kullanılan tüm ilaçlar1.000 – 1.500 €48.000 – 72.000 TL
Konaklama ve Transfer HizmetleriKlinik tarafından sunulan opsiyonel hizmet500 – 800 €24.000 – 38.400 TL

Başarı Oranı:

Cinsiyet seçimi tedavisinde başarı, tercih edilen yönteme bağlıdır. PGT yöntemi embriyodan alınan hücrelerin genetik incelenmesine dayandığı için %99’a varan doğrulukla sonuç verir. MicroSort yöntemi ise yaklaşık %70–80 oranında başarı sağlar ve erkek bebek seçiminde oran genellikle daha yüksektir. Bununla birlikte, anne yaşı, yumurta ve sperm kalitesi, embriyo gelişimi gibi faktörler başarı oranını doğrudan etkiler. Genç ve sağlıklı çiftlerde daha yüksek sonuçlar elde edilirken, ileri yaşta başarı oranı düşebilmektedir.

Cinsiyet Nasıl Oluşur?

Cinsiyet Nasıl Oluşur

Bir bebeğe, her bir ebeveynden 23 adet kromozom aktarılır. Bu kromozomlardan bir tanesi de cinsiyeti belirleyen kromozomdur. Kadınlar, yalnızca X cinsiyet kromozomuna sahiptir ve bu nedenle yumurta hücrelerinde de X cinsiyet kromozomu bulunur. Erkekler, hem X hem de Y cinsiyet kromozomu taşır. Her bir spermde iki farklı cinsiyet kromozomu da mevcuttur. Bebeğin cinsiyeti, sperm ile yumurtanın döllenmesi esnasında spermin hangi cinsiyet kromozomu aktarmış olduğuyla ilişkilidir. Sperm Y kromozomu aktarmışsa bebek erkek, X kromozomu aktarmışsa kız olacaktır.

Semen örnekleri üzerinde yapılan genel bir araştırmada, X ve Y seks kromozomlarının dağılımında X kromozomunun daha fazla olduğu tespit edilmiştir. Bir semendeki spermlerin %48’i Y, %52 ise X kromozomu taşımaktadır.

Cinsiyet Seçimi Neden Yapılır?

Cinsiyet seçiminin gerçekleştirilmesinde farklı etkenler bulunmaktadır:  

  • Tıbbi nedenler:

Kas distrofisi ve hemofili gibi cinsiyete bağlı hastalıklar, genetik problemler anne yoluyla aktarılır ve bu durumdan sadece erkek bebekler etkilenir. Bu genetik hastalıkların taşıyıcısı olan ebeveynler, sadece kız bebek sahibi olarak riski azaltmak isteyebilirler. Ek olarak, frajil X veya otizm gibi koşullar genellikle bir cinsiyette diğerinde olduğundan daha ciddi olarak görülür.

  • Aile dengeleme:

Tüm çocukları aynı cinsiyetten olan veya sınırlı sayıda doğum yapma imkanı bulunan ebeveynler, diğer cinsiyetten bir çocuğa sahip olmak isteyebilir.

  • Psikolojik nedenler:

Belirli bir cinsiyete sahip olan çocuğunu kaybeden aileler veya bekar olduğu halde bebek sahibi olmak isteyen kadınlar; cinsiyet seçimi ile birlikte kendilerini psikolojik yönden daha mutlu hissedecekleri cinsiyeti tercih etmektedir.

  • Çevresel faktörler:

Yaşamış olduğu etnik toplumda kültürel, sosyal ve ekonomik olarak daha avantajlı olacak bir bebek sahibi olmak isteyen ya da devlet politikaları nedeniyle sınırlı sayıda çocuk sahibi olabilecek aileler; belirli cinsiyetlere yönelim içerisindedir.

Cinsiyet Seçimi Nasıl Yapılır?

Cinsiyet seçimi için kullanılan yöntemler şöyledir:

  • Sperm gradyan yöntemi:

Güvenilir sonuçlar vermeyen, düşük maliyetli, basit bir tekniktir. Erkekten alınan spermler, Y kromozomlu olanları X-kromozomlu olanlardan ayırmak için hızla döndürülür. X kromozomu taşıyan spermin daha ağır olduğu varsayımına dayanarak yapılır.

Sperm gradyan yöntemi hakkında detaylı bilgileri sayfamızdan öğrenebilirsiniz.

  • Microsort tekniği:

Bu yöntemde, sperm içindeki genetik materyale yapışan bir flüoresan boya kullanılır. X kromozomu taşıyan spermler daha fazla genetik materyal içerdiği için bu spermlerin daha fazla boya almaları beklenir. Sonuca göre X ve Y kromozomu taşıyan spermler iki gruba ayrılır; aşılama ya da tüp bebek tedavisinde kullanılır. Tekniğin doğruluk oranı %60-70 civarındadır ve yanılma payı fazladır.

Detaylı bilgi için buraya bakabilirsiniz: Microsort Yöntemi

  • Preimplantasyon genetik tarama (PGT):

Bir embriyonun cinsiyetini %99 oranında doğru tanımlama şansı bulunan tek yöntemdir. PGT ile blastosistlerden bir veya daha fazla hücre çıkarılır ve daha sonra yüksek derecede uzmanlaşmış laboratuvarlarda DNA bazlı genetik analiz yapılır. Böylece yalnızca cinsiyet belirlemesi değil, embriyo hakkında tüm genetik yapı incelemesi gerçekleştirebilir.

Cinsiyet seçimi için kullanılabilecek bir başka PGT yöntemi, FISH tekniğidir. FISH, cinsiyeti doğru olarak belirleyebilse de, transfer için yetkili embriyoları en uygun şekilde tanımlamak için yeterli hassasiyetten yoksundur.

Preimplantasyon genetik taramanın temel amacı, rahime sınırlı sayıda embriyo aktararak güvenli ve sağlıklı olarak sürdürülebilen gebeliklerin oluşturulmasına yardımcı olmaktır.  İmplantasyon şansını arttırmak için birden fazla embriyonun transfer edilmesi her zaman için risklidir. Ancak, PGT sonucunda en kaliteli embriyo transfer edilir ve çok sayıda embriyonun transfer edilmesine engel olunabilir.

Mutlaka okuyun: PGT – Preimplantasyon Genetik Tanı

  • Ericsson Yöntemi

Ericsson Yöntemi, doğal yollarla gebelik planlayan çiftler için geliştirilen, cinsiyet seçimine yönelik laboratuvar destekli bir tekniktir. Bu yöntemde, erkek (Y) ve kız (X) kromozomu taşıyan spermler, özel bir sıvı ortamda yüzme hızlarına göre ayrıştırılır. Hedeflenen cinsiyete göre seçilen spermlerle aşılama (inseminasyon) yapılır. Özellikle erkek çocuk tercihinde başarı oranı %70’e kadar çıkabilirken, kız çocuk için bu oran %60–70 arasında değişmektedir. Genetik bir müdahale içermemesi nedeniyle daha basit bir seçenek olsa da, kesin sonuç garantisi vermez.

Cinsiyet Seçimi Yasal mı?

Cinsiyet seçimi, en çok tartışılan tıbbi gelişmelerden biridir. Tıbbi olmayan nedenler haricinde yapılan cinsiyet seçimi etik, yasal ve sosyal sorunları da gündeme getirmektedir.

Temel endişeler, cinsiyet seçimi uygulamasının doğal cinsiyet oranını bozarak cinsiyet dengesizliğine yol açması ve kadınlara yönelik ayrımcı kalıpları güçlendirmesidir. Ek olarak, cinsiyet seçiminin çocukların zorunlu olmayan özellikleri üzerinde uygunsuz kontrol içermesi ve cinsiyet seçimli bebeklere potansiyel bir psikolojik yük getirmesidir. Bu nedenle cinsiyet seçiminin, yalnızca tıbbi nedenler doğrultusunda, uzman hekimlerin onayı alınarak yapılması yasal hale getirilmiştir. İsteğe yönelik cinsiyet belirleme tetkikleri yapılamamaktadır.

Cinsiyet seçimiyle ilgili yasal durum, ülkeden ülkeye farklılık göstermektedir.

Türkiye’de yalnızca genetik hastalıkların önlenmesi amacıyla preimplantasyon genetik tanı (PGT) yöntemine izin verilirken, tıbbi gereklilik olmadan yalnızca cinsiyet tercihine yönelik uygulamalar yasaktır.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) gibi bazı ülkelerde ise cinsiyet seçimi yasaldır.

Avrupa ve Amerika’nın farklı bölgelerinde de düzenlemeler değişiklik göstermekte, kimi ülkelerde tamamen yasaklanırken kimi ülkelerde ise sınırlı koşullar altında uygulanabilmektedir.

Cinsiyet seçiminin hangi ülkelerde yasal olup olmadığını daha detaylı olarak içeriğimizden öğrenebilirsiniz.

Cinsiyet seçimi Yaptıranlar Riskli midir?

Cinsiyet seçimi ebeveynler için herhangi bir risk barındıran bir teknik değildir. Deneyimli ve uzman kişiler tarafından yapıldığında, embriyoda hasar oluşturma ihtimali de bulunmamaktadır. Ancak; cinsiyet seçimiyle birlikte yapılması planlanan tüp bebek tedavisi veya aşılama gibi prosedürlerin meydana getirmesi muhtemel riskler hakkında bilgi sahibi olunması gerekebilir.

Tıbbi olarak yaygın oluşabilen riskler arasında OHSS ve yumurta toplama işlemine bağlı komplikasyonlardır. Ayrıca embriyodan alınan hücrelerin genetik analiz için incelenmesi embriyonun bütünlüğüne zarar verme riski taşısa da, gelişen teknolojiyle bu oran oldukça düşüktür.

Tıbbi açıdan sağlıklı ve etik gerekçelere dayalı olarak yapıldığında, cinsiyet seçiminin kendisi doğrudan zararlı bir prosedür değildir. Ancak her tüp bebek tedavisinde olduğu gibi, tıbbi değerlendirme ve bireysel risk analizi mutlaka yapılmalıdır.

OHSS ve Tüp Bebek Tedavisindeki Diğer Riskler

Ovaryan Hiperstimülasyon Sendromu (OHSS), yumurtalıkların fazla uyarılması sonucu gelişen bir komplikasyondur. Cinsiyet seçimi amaçlı tüp bebek tedavisinde de yüksek doz hormon tedavisi gerekebileceği için, OHSS riski göz önünde bulundurulmalıdır. Belirtileri arasında karın şişliği, ağrı, bulantı, nefes darlığı gibi şikayetler yer alır.

Bunun dışında tüp bebek tedavisinde karşılaşılabilecek diğer olası riskler şunlardır:

  • Yumurta toplama sırasında enfeksiyon veya kanama

  • Embriyo transferinde rahim zarı ile uyumsuzluk

  • Çoğul gebelik riski (birden fazla embriyo transfer edilirse)

  • Kimyasal gebelik veya düşük riski

Bu nedenle cinsiyet seçimi yapacak çiftlerin, detaylı bir ön değerlendirme ve tüm riskler konusunda bilgilendirme sürecinden geçmesi önemlidir.

Yaş, Yumurta Rezervi ve Başarı Oranı İlişkisi

Kadının yaşı, yumurtalık rezervi ve genel hormonal durumu, hem tüp bebek tedavisinin hem de cinsiyet seçimi başarısının belirleyici faktörlerindendir. Özellikle 35 yaş üstü kadınlarda:

  • Yumurta sayısı azalır

  • Yumurta kalitesi düşer

  • Genetik anomali riski artar

Bu durum, PGT ile yapılan cinsiyet seçiminde sağlıklı embriyo bulmayı zorlaştırabilir. Aynı zamanda embriyo gelişimi ve rahim tutunma kapasitesi de yaşla birlikte düşer.

Yumurta rezervi ölçümünde AMH seviyesi, FSH ve antral folikül sayısı gibi testler kullanılır. Bu değerler, tedavi planlamasında ve başarı şansını öngörmede kritik rol oynar. Cinsiyet seçimi isteyen çiftlerde, özellikle embriyo sayısının artırılması hedeflenir; çünkü PGT ile sadece sağlıklı ve istenilen cinsiyete sahip embriyolar transfer edilecektir.

Erken yaşta ve yeterli yumurta rezervi ile yapılan işlemlerde başarı oranı yüksektir. Bu nedenle planlama ne kadar erken yapılırsa, tedavi şansı o kadar artar.

Adım Adım Tedavi Planlaması

cinsiyet seçimi tedavi adımları

İlk adım, çiftin medikal öyküsünün detaylı bir şekilde alınmasıyla başlar. Ardından üreme sağlığı testleri yapılır. Kadında hormon profili, yumurtalık rezervi (AMH, antral folikül sayısı), erkekte sperm analizi gibi değerlendirmelerle üreme potansiyeli belirlenir.

Tedavi planı şu adımlarla ilerler:

  1. Hazırlık süreci: Hormon takibi, gerekli vitamin ve desteklerin başlanması

  2. Yumurtalık uyarımı: Kadına özel protokolle yumurta üretimi artırılır

  3. Yumurta toplama: Olgun yumurtalar toplanır, laboratuvara aktarılır

  4. Döllenme ve embriyo gelişimi: Laboratuvarda mikroenjeksiyon (ICSI) uygulanır

  5. Genetik tanı (PGT): Embriyolara biyopsi yapılır, cinsiyet ve sağlık taraması tamamlanır

  6. Transfer: İstenen cinsiyete sahip sağlıklı embriyo rahme transfer edilir.

Erkek ya da Kız Bebek Seçerken Başarı Oranı Nedir?

Erkek ya da kız bebek seçme işleminin başarı oranı kullanılan yönteme göre değişiklik göstermektedir.

En yüksek başarı, preimplantasyon genetik tanı (PGT) ile elde edilmektedir. Bu yöntemde embriyodan alınan hücreler genetik olarak incelendiği için bebeğin cinsiyeti neredeyse %99 doğrulukla belirlenebilir.

Sperm ayrıştırma yöntemleri (örneğin MicroSort) ise yaklaşık %70–80 oranında başarı sağlar; erkek bebek tercihinde başarı oranı kız bebek tercihine göre biraz daha yüksek olabilmektedir.

Bununla birlikte, anne yaşı, yumurta rezervi ve embriyo kalitesi gibi faktörler de sürecin başarısını doğrudan etkiler. Çiftlerin gerçekçi beklentilerle hareket edebilmesi için, kullanılacak yöntemin başarı oranı konusunda uzman hekimden detaylı bilgi alması büyük önem taşır.

Cinsiyet Seçiminde Blastomer Biyopsisi

Blastomer biyopsisi, preimplantasyon genetik tanı (PGT) yönteminde embriyodan genetik inceleme amacıyla hücre alınması işlemidir.

Bu yöntemde, döllenmeden yaklaşık 3. günde embriyo 6–8 hücreli aşamadayken bir veya iki hücre (blastomer) özel tekniklerle alınır. Alınan hücreler laboratuvarda genetik olarak incelenir ve böylece embriyonun cinsiyeti ile birlikte genetik hastalık taşıyıp taşımadığı belirlenebilir.

Cinsiyet seçimi sürecinde blastomer biyopsisi, embriyo transferi yapılmadan önce en güvenilir bilgiyi sağlayan adımlardan biridir. Bu sayede yalnızca istenen cinsiyete sahip ve sağlıklı olduğu tespit edilen embriyolar rahme transfer edilir. İşlem, embriyoya zarar vermeyecek şekilde uzman embriyologlar tarafından gerçekleştirilir. Günümüzde bazı merkezler, 5. gün embriyosunda trofoektoderm biyopsisi yöntemini tercih etse de blastomer biyopsisi hâlâ kullanılan ve etkinliği kanıtlanmış bir yöntemdir.

Hasta Güvenliği

Cinsiyet seçimi gibi hassas uygulamalarda hasta güvenliği, tıbbi başarı kadar önceliklidir. İşlem boyunca kullanılan tüm ilaçlar, laboratuvar teknikleri ve transfer prosedürleri dünya standartlarında ve akredite protokollerle yürütülmektedir.

Cinsiyet Seçimi Yöntemleri ve Başarı Oranları

YöntemBaşarı OranıAvantajlarıDezavantajlarıYasal Durum
Preimplantasyon Genetik Tanı (PGT)%99’a kadar– En yüksek doğruluk oranı
– Genetik hastalık taraması da yapılır
– Embriyo transferi öncesinde kesin sonuç
– Tüp bebek tedavisi gerektirir
– Daha maliyetli olabilir
– Embriyo biyopsisi teknik bir işlem gerektirir
Türkiye’de yalnızca genetik hastalıkların önlenmesi amacıyla serbest. KKTC ve bazı ülkelerde isteğe bağlı uygulanabiliyor.
MicroSort (Sperm Ayrıştırma)%70–80– Doğal döllenmeye daha yakın
– Daha az invaziv yöntem
– PGT kadar kesin sonuç vermez
– Yanlış cinsiyet ihtimali vardır
KKTC gibi bazı ülkelerde serbest, Türkiye’de uygulanmaz.
Doğal / Alternatif Yöntemler (Diyet, Çin Takvimi, Yumurtlama Gününe Göre İlişki vb.)%50 civarı (şansa bağlı)– Tıbbi müdahale gerekmez
– Ev ortamında uygulanabilir
– Bilimsel kanıtı yoktur
– Başarı oranı tamamen rastlantısaldır
Her ülkede serbesttir, ancak tıbbi bir geçerliliği bulunmamaktadır.

Cinsiyet Seçimiyle ilgili Sıkça Sorulan Sorular

Hayır, ancak bazı durumlarda embriyoların daha sonra transfer edilmesi planlanıyorsa embriyo dondurma yöntemi tercih edilebilir.

Bu sayı, annenin yaşı ve yumurta rezervine göre değişir ancak genellikle yüksek başarı şansı için birden fazla embriyo oluşturulması amaçlanır.

Evet, cinsiyet belirleme genellikle Preimplantasyon Genetik Tanı (PGT) kapsamında yapılır ve kromozomal tarama da içerir.

Hayır, kız veya erkek çocuk tercihi fark etmeksizin, tıbbi ya da aile dengeleme amaçlı başvurulabilir.

Türkiye’de sadece tıbbi zorunluluk durumlarında yapılabilir. Aile dengeleme amaçlı talepler için yurtdışı merkezleri tercih edilebilir.

Etik kurallar ülkeden ülkeye değişse de, işlemin tıbbi nedenlere dayanması genellikle etik kabul edilmektedir.

Cinsiyet seçimi yapılan embriyolarda genetik tarama da yapıldığından, sağlıklı embriyolar seçildiği için başarı oranı genellikle artar.

Evet, embriyoların hepsi genetik olarak taranır ve istenilen cinsiyetteki embriyolar belirlenebilir.

Hayır, tam tersine genetik tarama sayesinde sağlıklı embriyolar seçildiğinden risk daha düşük olabilir.

Evet, özellikle aile dengeleme amacıyla daha önce çocuğu olan çiftler bu yönteme başvurabilir.

Detaylı bilgi almak için iletişime geçin.

BİZİMLE İLETİŞİME GEÇİN

Bize yazmaktan çekinmeyin.

Telefon

+90 (533) 871 94 44

Email

info@ivoxtupbebekmerkezi.com

Adres

Kazım Nami Duru Sk No 6, Kıbrıs / Lefkoşa 99010